Didim’deki 500 milyonluk imar vurgunu önlendi

Aydın Şafak Gazetesi tarafından ortaya çıkartılan büyük vurgunda, Ahmet Deniz Atabay'ın Başkanlığı döneminde devlete ait arazilerde yasa dışı imar uygulamasıyla yüzlerce milyonluk vurgun yapıldığı ortaya çıkmıştı.

Milli Emlak Müdürlüğü - Dönemin Didim Belediyesi kadroları - Aydın BŞB ve bazı siyasilerin ortaklaşa gerçekleştirmeye çalıştığı vurgun, altta linkini verdiğimiz haberimizle gündeme taşınmıştı.

İşte o haber; https://www.aydinsafak.com/didimde-yeni-bir-imar-vurgunu-daha-7910

Haberimizde çantacı şirket tarafından devletten kiralanan alanda hukuk dışı şekilde yapılan 18. madde uygulaması gerçekleştirildiği, bu uygulama sonrası çantacı şirketin hisselerini özel bir eğitim kurumuna devrederek devletin zarara uğratıldığı ortaya çıkmıştı.

3 yıl içinde yatırım yapılmadığı takdirde devletten vurgun amaçlı kiralanan arazi, Milli Emlak Müdürlüğü’ne geri dönecekti.

VURGUNUN EDERİ 500 MİLYON LİRA

Aydın Şafak Gazetesi'nin haberi ardından harekete geçen Dişi Köroğlu lakaplı Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, vurgun alanına inşaat izni vermedi. “Yetimin hakkını yedirmem” diyen Gençay'ın inşaat ruhsatı vermeyişi üzerine 3 yıllık kiralama süresi dolduğu için, arazi Milli Emlak Müdürlüğü’ne yani halka geri dönmüş oldu.

Söz konusu arazinin Milli Emlak Müdürlüğü tarafından satışa çıkarılması halinde, yaklaşık 500 milyon liraya alıcı bulacağı kaydediliyor.

Didim Belediye Başkanıı Hatice Gençay ise başka belediye başkanlarının çok yüklü şahsi çıkar karşılığı anında verebileceği inşaat ruhsatını, “Yetimin hakkını yedirmem, Devleti ve Milleti zarar uğratmam” sözleriyle verdirmedi.

Tüm belediye başkanlarına örnek olması gereken bu davranışıyla halkın 500 milyon lirasını bir grup rantçının elinden adeta söküp atan Hatice Gençay'ı, Aydın Şafak Yayın grubu olarak, kamu adına teşekkürlerimizi sunuyor, tebrik ediyoruz.

BU VURGUNUN ALTINDAN DA AYDIN BŞB ÇIKTI

Aydın Şafak Gazetesi İstihbarat Servisi tarafından yapılan detaylı araştırmalarda, bu vurgun girişimi içerisinden yine Aydın BŞB’nin çıktığı öğrenildi. Tüm şehri siyasi derebeylik gibi gören, atalar sözü olan, “Selam verdim rüşvet değildir deyü almadılar” sözünü doğrularcasına bu şekilde çok sayıda imar - ihale vurgunlarında parmağı olduğu süren davalar ve yapılan on milyarlarca liralık yolsuzluk suç duyuruları ile ortaya çıkan Aydın BŞB kadrolarının vurgundaki payı, kamu eliyle yapılan en büyük ahlak dışılıklardan biri olarak tarihe geçti.

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan edindiğimiz bilgilere göre; Milli Eğitim Aydın BŞB’den aynı alanın imar plan revizyonu ile Devlet Okulu yapılmak üzere talepte bulundu. Fakat adı Cumhuriyet Halk Partisi olan bir siyasi parti rozetiye seçilen Aydın BŞB Başkanı Özlem Çerçioğlu ve kadroları, Milli Eğitim’den gelen ve halkın çocuklarının eğitim alacağı Devlet okulu yapımı için plan tadilatı talebini reddetti.

Ardından çantacı şirket tarafından Milli Emlaktan kiralanan alanda yasa dışı yapılan 18. madde uygulamasıyla söz konusu arasi özel okul alanı statüsüne kavuştu. Daha sonra çantacı şirket hisselerini bir özel okul grubuna yüklü ücret karşılığı devretme yoluyla, büyük bir vurgun gerçekleşecekti.

Aydın Şafak Gazetesi gündeme taşıdığı haberi ve Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay'ın müdahalesiyle engellenen vurgun, ayrı bir gerçekliği gözler önüne serdi. O da kendisini halkçı başkan olarak tanıtan Aydın BŞB Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun halkın çocuklarının okuması için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından talep edilen imar plan tadilatını yapmayıp, daha sonra arazi çantacı şirket üzerinden Özel Okul Alanına çevirmesi ve bu işlerde yüklü miktarda paraların döndüğü iddiaları, Çerçioğlu'nun halkın başkanı değil, sermaye ve vurguncuların başkanı olduğunu gözler önüne serdi.

Ahmet Denz Atabay dönemindeki kadrolarca gerçekleştirilen bu vurgun girişiminde, Özlem Çerçioğlu'nun asli kadrosu olarak bilinen Aydın BŞB Genel Sekreteri Ertığrul Yamen ile dönemin Didim uzantıları İbrahim Metin Başer - Kaan Topçuoğulları - Sinan Özen gibi isimlerin de adı geçiyor.

HİLMİ ERBAŞ KIVRANIYOR

Hatice Gençay tarafından engellenen bu vurgunda adı geçen diğer isimlerden biri ise Hilmi Erbaş olmuştu. Hilmi Erbaş hakkındaki çok sayıda yolsuzluk-usulsüzlük doyası, Aydın Şafak Gazetesi tarafından yıllarca gündeme taşınmıştı. Hilmi Erbaş aynı zamanda ABD’ye gidip Fetullah Gülen ile görüşen grupta yer alıyordu. Olay ortaya çıkınca beraberindeki isimleri, “Ben değil onlar Fetö’cüydü diye ayak üstü sattığı Didim'de herkesin ağzında olan Hilmi Erbaş, daha sonra AK Parti İlçe Başkanlığı ve Belediye Başkan Aday Adayı olmuştu.

Sonraki süreçte AK Partİ'den istifa eden Erbaş, son dönemde yine çeşitli partilerden aday olmaya çalışmıştı.

Didim'de dönen ne kadar bu tip şaibeli durum varsa yıllardır arkasından adı çıkan Hilmi Erbaş'ın, çok yüklü miktarda servet sahibi olduğu biliniyor.

Son vurgun girişimine de adı karışan Erbaş'ın oğlu ise, vurgun alanındaki yasa dışı 18. maddeyi gerçekleştirmekle eleştiriliyor.

Her şey gözler önündeyken düzenlediği basın toplantısında topu Didim Belediyesi'ne atmaya çalışıp kendisini pir-ü pak gösterme çabasındaki Hilmi Erbaş'ı, “Bulduğun kılıf bu minareye sığmaz” diyerek kamu adına uyarıyoruz.